3 Ekim 2022

DOĞUŞA ÖZLEM – Uğur ATAŞ

ile iletisimtahta

Dağlardan çığlık topla bana

Dağlara bir geçiş yaratmalı matemimiz

Yorgun bir öksüzlüğü ellerimle sulayıp geleli

Tütmüyor bu diyarda evrensel çayların dumanı

Beşikte bir Anadolulu

Nasıl bakarsa dünyanın tavanına

Öyle şaşkın bak bana, öyle meraklı

Üzerimden çekilen gözlere hesap sorarcasına

Göğe bak diyen Tanrı’yı dinler gibi bak bana

Şimdi anımsıyor musun ismimi?

Gündüzleri yol, geceleri yolculuğum ben

Pörsümüş hatrımı yerden almadan gidenler

Göremezler ağır aheste gidişimi

Sen gir koluma elinde bir sepetle

Bir gölgenin şarkısını tutturup

Bir anahtar unutmuş gibi

Bir otobüs kaçırır gibi bakalım boşluklara

Zaten her şeyden bir boşluk kalmayacak mı geriye?

Gözlerin şehirler yudumlamış gibi bak bana

Hep hazır olsun köşede bir bavul

Ben korkarım toprağını parlatanlardan

Işıklara sırıtanlardan

Ağıtlar yazıp satan tüccarlardan

Yeryüzünün en mat yerini bulalım biz

En düz yere indirelim yükümüzü

Şimdi bir şey bulup temize çekelim seninle

Kalemin kıymetini bilen, sımsıkı tutunan ucuna

Bir şey bulalım

Maruz kalmayalım artık ansiklopedik kibirlere

Bilir misin nerelidir avuçlarım?

Terledikleri yeri yurt tutmaya çalışıp

En son sana kurdular çadırlarını

Sen de daldılar yorgunluk uykularına

Ne varsa yalan oldu kitaplarda

Telaşı geçmemiş bir anneyi düşle

Sen de titrerdin bir zamanlar

Kediler yaşamayı unutup atlayıverince yollara

Şimdi bir telaş doldurup eteklerimize

Çıktığımız tüm yokuşlardan geri inelim

Bulalım hakkettiğimiz dereleri

Tüm unuttuklarımızın yorgunu değil miyiz biz?

Dağlardan çığlık topla bana

Çığların da vicdanı sızlasın bundan sonra

Magmanın da rüzgârların da

Dağlara bir geçiş yaratmalı matemimiz

Ne kadar sancı varsa biriktirip bir dağa

Yeniden, yeniden doğmalıyız biz

Fotoğraf: Halime KOÇ