2022 YILIN ŞİİRİ
YAĞMUR, LİMON VE NAR
ben öyle belledim
ki yağsam inerdi
yüreklere bir dargınlık
ziyadesinde bir esenliğin
–
ziyadesinde bir fotoğrafın arka yüzünde
yazılı nottan kalma
okulda kalmakta ustalaşmış
bir dağın adını
ezberlemekten aciz varlık
gider de sokulurdu bir
çiçeğin koynuna bir
dağın eteğinde
makro boyutları görme hevesinde
mikro alemlerde
sürünür gider de bir şey olur belki
belki gün doğar diyerekten
sokakları sekerekten geçerdim.
kadınların ruhları
emanet edilirdi süsenlere
bir ince dertten toprağa düşenlere
verilirdi ruhum emaneten
ben yine gider o âleme sürtünür idim
sesim dağları delemez bilirdim
sesim, bir emaneti yüklenir
sesleri getirirdi bana
ben yine bir
yaban gülüne niyetlenirdim
–
bir ağaç ekerim sanırdım
bağrında filiz yeşillenir
kendi kurak topraklarımı geçtim
nüfusa, notere geçtim
bir bağra vurur sanırdım
bir filizin toprak yırtan acısı
bir anne oluş
yahut
bir yeniden doğuş
–
gelirdi ağzıma nice sözler
sana arap sümbülünden
bahsetmek isterdim misal
buna dağ sümbülü de derler derdim
sen hep benim bahçemde
neler yetişir merak ederdin
bilirdim
ama ben bahçemdeki goncayı
merakınla büyütmedim
eğer ki sevebilseydin
görmeden bir çiçeği kokusundan
kokuyu takip edebilseydin yahut
belki gözlerin daha güzel
bakardı bir aynısefaya.
belki bülbüller başkaca çiçekleri
güllerle bir sanırdı
–
Fotoğraf: Muhammet Emin SAĞIR