30 Ağustos 2022

OHANNA’YA – Selim Servan DEMİREL

ile iletisimtahta

Yürekler merhametle doluydu Ohanna.O yıllarda henüz sen yoktun. İnsanlar birbirini yok etmek için kimyasal silahlar icat etmemişti henüz. Sonra ne oldu? Sonra bizi biz yapan şeyi; “vicdanı” kaybettik. Bir daha hiç kimse huzur denen şeyi bulamadı. Zengin, zalim, mazlum fukara hiç kimse! Ateşe verdikleri dünyada hep birlikte yanıp tükeniyoruz şimdi!

Kaçkın rüyalardan çıkıp geldim ben. İnsanları öldürenlerin kahraman ilan edildiği korkunç bir yerdi. Zavallı Ohanna! Kimbilir kaç yıldızlı hangi “kahramanın” elinde verdin son nefesini…

Bırak kazandıklarını zannettikleri şeyler onların olsun Ohanna, biz “yarınları” toplayalım umutla…

Onların dostlukları kış güneşinin yalancı sıcaklığı gibiydi Ohanna, küçük, kısa ve aldatıcıydı, bilemedik. Biz bütün mevsimlerin gerçeklerini haykırdığımız için bir yurdumuz olmadı hiçbir zaman. Gerçeklerden ne kadar dem vurursan insanlar bir o kadar uzaklaşır yörüngenden ve hakikatli bir yalnızlığa kavuşursun. Unutma Ohanna, her gerçeğin ardında “gizli” bir de hakikat vardır…

Sen bilmezsin Ohanna, savaş cehenneminde günahkârlardan çok günahsızların yandığını. Yaşamak için bu kaçıncı ölüm ben bile sayamadım.

Mistik bir alemin bahçelerinde ruhlar hasbihal ederken, bedenler dünya çöplüğünde çürüyor Ohanna…

Ah be Ohanna. Bilirsin en büyük acımız dizlerimizde kabuk bağlamış yaraların üstünü açmaktı bizim. Büyümek de nereden çıktı?

Bunca yaşanmışlığa rağmen yalnızlığa esir kalmış bedenler duruken, ölüm seni korkutmasın Ohanna.

Biliyorum, biliyorum Ohanna. Her şey sahte, basit, sıradan geliyor sana. Öyle de zaten… Ama bilmiyorum aslında doğru mu yaptım sana her şeyi anlatmakla…

FOTOĞRAF: Dilber SANCAK